|
||||||||
![]() |
BURSA ÖZEL... | |||||||
Hasan Uğur Epirden | ||||||||
epirden@hotmail.com | ||||||||
Bursa Nutku / 5 Şubat 1933 Bursa AMAN DIKKAT !... HASAN UĞUR EPİRDEN BURSA ÖZEL… ÖZÜRLÜLER TUVALETİ DE OLMASA ?... Yapılan bir nezaket ihlali (!) nedeniyle Federasyonumuzun hiçbir davetine katılmama kararı almama rağmen, sevgili ağabeyim Cengiz Göllü’nün nazik ve içten davetine “Hayır” diyemeyerek adına inşa edilen spor salonunun açılışında bulunmak üzere büyük bir zevk ve heyecanla yeşil Bursa’nın yolunu tuttum… Gelelim salona… Kimse kusura bakmasın, “Yapılmış yapılmıştır…” veya “Hiç yoktan iyidir…” gibi sıradan teslimiyetçi laflarla yalakalık yapamayacağım… Salonu yaptıran, inşaat kurdu (!) eski başkan “Tek Adam” Erol Ünal Karabıyık ve de dahi (!) mimar, el ele vermişler (!) her halde “En kötü salon” yapma iddiasıyla yola ?... Salonda organizasyonun aksamadan sürmesi için didinenler vardı… CENGİZ GÖLLÜ ÖLÜMSÜZLEŞTİ... Türk Bayan Voleybolumuzun bugünlere gelişinde en önemli rolü oynayan efsane antrenör Cengiz Göllü adına bugün açılışı yapılan salonda Avrupa Ligi Bayanlar 2. maçını Romanya ile oynayan B Bayan Milli Takımımız maçı 3-1 kazanırken fazla göz dolduramadı... Nilüfer Belediyesi’nin tahsis ettiği arsada temelleri önceki Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık tarafından atılan salonun açılışı Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın oldukça gecikmesiyle ancak Milli maç saatine 15 dakika yapılabildi… Suat Kılıç’ın teşrifi (!) voleybol ailesi bireylerinin çoğunlukta olduğu kalabalıkta sadece protokoldaki birkaç kişi tarafından alkışlandı… Hararetli ve gençliğe dayalı beklentileri ağırlıklı konuşmasında, Atatürk’ün spor düsturuna ait hitaplarında alkış toplayan Kılıç ın, çok özel bir jest yaparak açılış kurdelasını “Ağabeyim” dediği Cengiz Göllü’ye kestirmesi gerçekten örnek davranıştı… Gelelim, yaklaşık 2000 kişinin coşkuyla izlediği maça… Zayıf Romanya karşısında, zaman zaman oyundan düşen kızlarımızda hayli eksiklikler göze çarptı… Maçın yıldızı Polen’i (xxxx) aldığı sorumlulukla daha olgunlaşmış gördüm… Büşra (xxx) hatasıza yakın, olgun voleyboluyla takımı sırtlayan 2. İsimdi… Birgül (xxx) defans ve hücumda geçen maçta olduğu gibi hayli katkıda bulundu… Asuman (xx), aynı Asuman… Defanstan nokta toplar gelmediği anlarda bocalıyor… Hala ayakları ağır kalıyor… Geciktiği topları manşetiyle hücum noktalarına ulaştırabiliyor… Bu yüksek toplar da rakip takımın blok kurgusu için yeterli zaman tanıyor… Çok daha süratli olması gerek… Süratten söz etmişken, özellikle Dicle Nur (xx) ve Gözde (xx) defansta ve file önü blok koşularında oldukça ağır kalıyor… Süratli top oynayan takımlara karşı çok zor durumlarda kalırlar… Ben pasör Gamze’yi çok beğeniyorum… Asuman’dan daha iyi pasör olacak… Libero Serpil (xxx) de beğendiklerim arasında… Özgüveni fazla, takımın defansta emniyet süpabı… Bu kadar çok eleştiri yapmama rağmen maç tecrübesini arttıracak, Mehmet Bedestenlioğlu hocanın elinde zamanı iyi kullanacak takımımız bu saydığım handikaplarını umuyorum giderecektir… Yarınki Bulgaristan maçı zor geçecek… Kızlarımıza başarılar diliyorum… MUHTEŞEM GALİBİYETHasan Uğur Epirden Hoca, Türkiye - Bulgaristan Bayan Milli maçını yorumladı... Bursa’da oynanan ve TÜRK Voleybolunun efsane antrenörü Cengiz Göllü’nün adının verildiği salonun ev sahipliği yaptığı Avrupa Ligi 1. etap turnuvasında, ilk 2 gün Macaristan’ı 3-2, Romanya’yı da 3-1 yenen B Bayan Milli takımımızı neye yalan söyleyeyim Polen ve Büşra, biraz da Birgül ve libero Serpil dışında pek beğenmemiştim… Son gün Bulgaristan maçından da pek ümidim yoktu… Bulgarların tecrübeli kadrosunun, hele hele süratli oyunuyla ağır bloklarımızdan rahat sonuca gideceği, servis karşılamada ve de defansta tutunmamızın öyle kolay olamayacağı görüşüm hakimdi… Üstelik takımımızı oluşturan, ilerisi için çok ümitler beslediğimiz kızlarımızın Büşra dışında hepsi koca sezon boyunca takımlarında yedekte kalmış, maç tecrübeleri ve özgüvenleri eksik sporcularımızdı… Maç başlar başlamaz da tahminlerim sahaya yansımaya başladı… Çok etkili servislerle hücum kurgumuzu bozan, kombine süratli hücumlarıyla da bloklarımızı dağıtan Bulgarlar ilk 2 seti antrenman maçı havasında güle oynaya 21-07 ve 21-13 kazanırlarken salonda eminim, kimse takımımızın geri dönüşü olasılığı konusunda iyimser düşünmüyordu… Buna ne yazıktır ki, ben de dahildim ?... Ama o nefeslerimizi tuttuğumuz o 3. setten itibaren takımımız, inanılmaz bir mücadele sergilemeye, muhteşem oynamaya başladı… Sahneye Polen çıktı, aldı sazı eline, Bulgarları tokat üzerine tokat atarak perişan etmeye başladı… Hele hele, rakibimizin 3 maç servisini kırar, seti 26-24 kaparken, o ana kadar tutuk olan Büşra dahil diğer kızlarımız da motive olarak gaza geldiler, coştular… Çok iyi servis atan, müthiş defans yapan kızlarımızın blokları da devreye girince şaşıran ve oyundan kopan, yüzleri düşen Bulgarlara karşı 4. seti 21-18, son seti de voleybol resitali vererek ve Bulgarlara sahayı dar getirerek 15-6 alıp maçtan 3-2 galip ayrıldığında sahada, tribünlerdeki sevinç görülmeye değerdi… Tüylerim diken diken oldu… Son yıllarda, Sultanlarımızın, Ankara’daki Olimpiyat Elemelerinde Almanya, Rusya ve Polonya maçları hariç, hiç bu kadar zevk almamıştım… Federasyonumuzun öncelikle Mehmet Bedestenlioğlu’nu bu takımın başına getirmesi, bu kızlarımızın önlerini açması konusunda aldığı cesur ve doğru radikal kararlardan dolayı yürekten kutluyorum… Mehmet Bedestenlioğlu dün, yaptığı muhteşem koçlukla, üvey evlat muamelesi yapılan Türk antrenörlerinin neler yapabileceğini, nasıl bir seviyede olduklarının da temsili resmini çizdi…Eminim, utanıp, ders alanlar vardır ?... Gelelim kızlarımıza… Uzun yıllardır yapmadığım, daha doğrusu yapamadığım bir şeyi yaptım, maçın, (Turnuvanın da…) yıldızı Polen’e fazlasıyla hak ettiği beş yıldızı helalinden veriyorum… Evet Polen (*****) lıktı… En zor pasları bile hücumda sayıya çevirdi… Maç sayısı atan Biulgarlara o zor toplarda, yüksek bloklarını çatır çatır geçerken eli titremedi… Çok iyi servis attı, blok yaptı, defanstan zor toplar çıkardı… Kısaca yapmadığı, yapamadığı röveşata ile smaç (!) vurmak, smaç vururken de aynı zamanda Vakıfbank Bandosuna trompetle eşlik etmek kaldı ?... Büşra (***) maça tutuk başladı… İlk 2 sette, Bulgarların attığı etkili servisler nedeniyle ortaya pas atılamayınca oyunda hücuma katkıdan uzak, sadece blokları ve servisleriyle kaldı… Ama sonra bir açıldı, pir açıldı… Hele oyunun kader anlarının birinde, arka arkaya 2 kez Bulgar kızlarının sert hücumlarını bloklarıyla arka arkaya ağızlarından içeri sokuşu vardı ki, mest oldum… Maçın kahramanlarından biri tartışmasız Fatma’ydı (****)… Oyuna ilk altıda başladı, müthiş oynadı… Etkili servisleri, sert bıçkın hücumları ve de arkadaşlarına güven veren manşetleriyle galibiyette büyük rol oynadı… Milli takımımız bu maçla çok önemli bir oyuncu kazandı… Maça tutuk başlayan, manşetlerde aksayan ve de oyundan düştüğü için Mehmet hoca tarafından kenara alınan Birgül (***) sonradan hocası tarafından oyuna cesurca tekrar alındı ve de galibiyette katkıda bulundu… Asuman (**) tecrübeli ama nazarımda hala çok iyi pasör değil… Ağır kalıyor… Oyunu okumakta zorluk çekiyor… Orta oyuncuları, defanstan çıkan topların da etkisiyle layıkıyla besleyemiyor… Oyuna, yerine alınan pasör Gamze (***) geleceğe çok daha göz kırpıyor… Nitekim dün bu görüşümü doğrular bir oyun çıkardı, oyunun zaferle bitmesinde büyük rol oynadı, resmen “Bu takımın gerçek pasörü benim !...” dedi… Libero, “Fındık Kurdu” Serpil (****) aldığı net servise manşetlerin yanında defanstan öyle toplar çıkardı, pasör noktasına öylesine servis yaptı ki, maçın gizli kahramanlarından oluverdi… Uzun kızlarımız, Dicle Nur (x), Özgenur (**), Gözde (**) ve Buse’nin (**) başta file önü koşuları ve defansları olmak üzere çok çalışmaları gerek… Oldukça ağır ve hantallar… Özgenur içlerinde bir adım önde olanı… Ama Türk voleybolu, sarıp sarmaladığı ve emin ellere teslim ettiği bu kızları kazanacak, ilerde çok zaferlere imza attıklarına şahit olacaktır… Eldeki mevcut kadronun hepsini, 12 sporcumuzu birden, böylesine zor ve kritik maçta satranç taşları gibi oynatan ve de “Şah / Mat” yapan Mehmet kardeşimi maçtan sonra kutlamıştım ama bir kez daha kucaklayarak kutluyorum… Yardımcı antrenör kardeşimi, Ataman Güneyligil’i de kutluyorum… Özellikle Bulgaristan maçı öncesinde uyarılarımı dinlerken göz bebeklerinde gördüğüm o derin saygı beni memnun etti… Organizasyonda didinen TVF Marketing sorumlusu Sezgin Eren’e, Bursa Voleybol il Temsilcisi, kibar, nazik ve misafirperver dostum Şevket Günay’a, zafere anonslarıyla katkıda bulunan, Vakıfbank kurumsal iletişim uzmanı ve de coşku veren azmanı (!) Mustafa Apaydın’a (Yılların spiker açığını ve sıkıntısını giderdi…), bana yaşama sevinci ve yazma keyfi veren dostlarımın da içinde yer aldığı muhteşem seyirciye, kulağımın dibinde nefeslileriyle bilmem kaç desibel üfleyerek taciz sınırlarını (!) zorlamalarına rağmen verdikleri marş düsturlarıyla moral motivasyonlarını üst düzeye çıkaran Vakıfbank Bandosu elemanlarına, ve de maçtan sonra Basın bölümüne bizzat gelerek, büyük bir nezaketle hepimizin ellerini teker teker sıkarak, orada bulunmamız dolayısıyla (Ki vazifemiz…) teşekkür etme inceliğini ve büyüklüğünü gösteren Voleybol Federasyonu Başkan Vekillerinden Mustafa Ekşi’ye en derin saygılarımı ve engin sevgilerimi sunuyorum. SON DAKİKA… Yazımı yayına hazırlarken, üzücü bir haber aldım… Bulgaristan ile yapılan hazırlık maçında Naz sakatlanmış… MR çekilmiş… Gelişmeleri sitemizden takip edebilirsiniz… Kendisine “Geçmiş Olsun” diyorum… Umarım ciddi bir sorun yoktur ?... BURSA GÖRÜNTÜLERİM… Naci Bayamlıoğlu Başkanım ile… M. Korhan Gün ve Nejat Sancak ile… Nedim Özbey ile… Cengiz Tokgöz ve Enver Bağlarbaşı ile… (Alev Anakök de olsaydı kare tamamlanırdı ?...) Voleybol Basınının en önemli genç neferleri M. Korhan Gün ve Ufuk Soygür ağır topları biz ağabeyleriyle… Başarılı Ulusal hakemimiz Selin Güçlü ile… Nadide Kaya ile… HUKUKUN GUGUK OLDUĞUNUN İFADESİ… 19.06.2013 / Aktarım anında 800 kez okunmuştur. |
||||||||
Etiketler: yazi |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.