|
||||||||
![]() |
Eczacıbaşı Vitra'da, Göremediklerimiz… | |||||||
Fatma Madi Babuşçu | ||||||||
fatma_madi61@hotmail.com | ||||||||
Evet bahsettiğim Eczacıbaşı Spor Kulubü’nden başkası değildir. 1966’da kurulmuş, 1967’de federasyona üye olmuş, 1968’de İstanbul ligine katılmış ve voleybolun yanında erkek basketbolu ve masa tenisiyle de ülke sporuna büyük katkılar sağlamış Eczacıbaşı Spor Kulübü 1992’de önce erkek basketbol takımı ve 1996’da da erkek voleybol takımını kapatarak sadece bayan voleyboluna yoğunlaşmış oldu. Şakir Eczacıbaşı’nın voleybol tutkusuyla çıkılan bu yolda, Cengiz Göllü’nün şefliğinde ilerlemiş, yokluklarındaysa Onlar’ın ışıklarıyla bu güne gelmiş bir kulüp Eczacıbaşı.. Geride kalan 50 yıl boyunca özellikle Türk Bayan Voleyboluna sayısız oyuncu yetiştirmiş, alt yapısından çıkan oyuncularıyla sadece kendine değil rakiplerine de önemli katkılar sağlamıştır. Tüm bunlara rağmen bu günse yaptığı yıldız transferlere bakarak, Eczacıbaşı’nın hâlâ devam eden oyuncu yetiştirme misyonunu eleştirmek haksızlık olur. Bizler nedense hep buz dağının görünen yüzüyle ilgilenir, arkada o devasa buzulların nasıl oluştuğuna bakmayız. Bu sadece voleybolla ilgili değildir aslında! Genel olarak gözümüzün gördüğüyle yetiniriz ki o gördüğümüz de çoğu kez başkalarının görmemizi istedikleri şeylerdir. Biraz tembellikten, biraz da karşımızdaki sunumu yapanın ihtişamından “Acaba mı?” sorusunu sormayız. Bakınız mesela televizyon kanallarımız buna en iyi örnektir. Birbirinden farkı olmayan yüzlerce program ve dizi film.. “Bunların hepsi aynı.Ben farklı bir şey istiyorum” diyenimiz var mı ? Yok. Sormaya, sorgulamaya, araştırmaya tamamen kendimizi kapattığımız bu zamanlarda Eczacıbaşı’nın da yıldır devam eden ve kendine görev edindiği Türk voleyboluna oyuncu yetiştirme misyonunu da göremeyişimiz normaldir! Ancak dediğim gibi bir de işin arka tarafında, mutfağında devam eden bir süreç var. 50 Yıldır Kulübün ve Türk voleybolunun ayakta kalmasını sağlayan bu süreçte önümüzde sezon Mısra Aşçı Eczacıbaşı A Takımına çıkarken, Arelya Sarıyer Belediyesi’ne, Çağla, Rida ve Dilara Nilüfer Belediyesi’ne, Janset, Buse Kara ve Yasemin Beşiktaş’a ve çifte lisansla Selmin ve Aybüke de Samsun’a kiralandılar. Böylece Eczacıbaşı Spor Kulübü sadece önümüzdeki sezon dokuz genç oyuncusunu kiralamış oldu. Kiralama yöntemi oyuncuları kiralayan kulüpler kadar ve belki de daha çok oyuncuların işine yarıyor. Bir ya da iki sezon oynayabildiklerinde neler yapabildiklerini, kendilerini ne kadar geliştirebildikleri ve ilerisi için ne yapabileceklerini gözlemlemenin yanı sıra bu süre sonunda hem Eczacıbaşı’na dönebiliyorlar hem de büyük takımların alt yapılarından satılan ve çoğu kez kaybolup giden oyunculardan olmama fırsatı ellerine verilmiş olunuyor. Ama bizle işin bu boyutunu hiç göremiyoruz, göremediğimiz birçok şey gibi… Devamı Kalanlar, Gelenler ve Gidenler'de. |
||||||||
Etiketler: yazi |
|