|
||||||||
![]() |
1881-1938 TARİHE SIĞMAYAN TARİH! | |||||||
ZÜBEYİR YİĞİT | ||||||||
zyigit06@gmail.com | ||||||||
Yıl 1881, bir çocuk doğdu, ülkesi dünya, ilkesi dönen dünyayı duran insanlardan temizlemek... Öyle bir çocuk ki dünyanın dönüşünü yavaş bulup, dünyadan daha hızlı koşmayı öğretti insanlığa, Öyle bir çocuk ki dünyayı yeniden şekillendirmek için dünyayla barışık yaşadı ve barışık yaşattı. Elleri güle benzeyen çocuk, kalemi de silahı da barış için tuttu… Silahının namlusundan çıkan her kurşun hedefinde gül açtı, kalemindeki mürekkebin her damlası gül bahçesi… Yıllar sonra Bozkırın ortasında bir kahraman, bir kalpaklı adam gördü çocuklar. Unutmadılar bir daha. Tıpkı bozkırdı, yeşermeye yönelik, gül açmaya meyletmiş goncaydı. Sarı saçları mavi gözleriyle, ülke tarihinin bahçesinde açan bir farklılıktı. 'Sarı saçlı mavi gözlü dev.' "İşte budur bizim sevdamız, izini severiz, izinden gideriz. Çünkü bizi aydınlığa bu iz götürür" dedi çocuklar ve yürüdüler izinden. Sarı saçlı mavi gözlü dev kendisiyle barışık, ilme dost, insanlıkla bir bedeni oluşturan hücreydi. Adı Mustafa idi. Herkesin evladı, herkesin babası Mustafa… Büyüdükçe çocuklaştı, çocukları daha çok sevdi. Başta kendisi olmak üzere herkes çocuktu onun için. "Çocuklar melekti" çünkü. Bayram verdi. Hangi yaşta olursa olsun ‘çocuk’ diye seslenmeyi bunun için tercih ederdi. Çocukları çok severdi çünkü onlar vatandı, bekaydı, TOPRAKTI, TOPLUMDU, TARİHTİ TEKNOLOJİYDİ kısacası onlar TÜRKİYE idi. Aziz Ata'nın; “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz! Kendinizin ne kadar önemli ve değerli olduğunu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleri ile aslında insanlığa talimat idi. Onu anlayan bilimin ve aklın çocukları (Elon Musk'ın) "ayda koloni kurmaya" başlama fikrini de sanırım "İstikbal göklerdedir" vecizesinden almış olmalı ki fikir babasını, bu aklı kimden aldığını sorguladı yıllar sonra, Aklın gerçek sahibinin “O” olduğunu anladığı an koştu Akara'ya Anıtkabir’e… Akıl sahibi insanlar bilirler ki devri yeniliklere götüren kişiler çağın geride kalmışlığını ve ilkelliğini reddeden devrimcilerdir. Devrimciler, eğitimde dünyaya lider çocuklar yetiştirirler, bir adının da bilim ve sanat olan çocuklar yetişsin isterler… Ulu Önderin özelliklerini kelimelerin dar kalıpları içerisine sığdırıp budur diye anlatmak mümkün değildir. En kestirme deyimle o bir dahidir. Büyük inandırıcılığı, yüksek muhakeme gücü olan, zor anlarda, her şey bitti denildiği anda en olumlu kararları verebilen kişiliğiyle lider olabilen ender insanlardandır. Hak, hukuk, sağduyu ve mantığıyla tam bir karar adamıdır. O, üstün kişiliği, zeka ve dehası ile yurt varlığını başak başak işleyip, “borcum” dediği; başarı, çalışma ve zafer harmanını yurt rüzgarlarıyla savurup aynı zamanda, zamanın akışı içinde sevgiyi besleyip geliştirmiş, dünya insanının da faydalandığı “barış” şeklinde insanlığa armağan edebilmiş ender dahilerdendir. O tartışmasız bir dahidir. Dahiler için akıl her zaman bir kılavuz, bilim bir ışıktır. O güçlü bir düşünce sistemine sahiptir. Şaşmaz bir mantıkla hareket eder ve varmak istediği yola aklın rehberliği ve bilim ışığıyla her zaman başarıyla varırdı. Her zaman doğruları bulmasının altında bu vardır. Ülkemizde ve dünyada şu anda yaşanan tüm eksikler bize hüzünle onu aratır. Onu sırf bu yüzden bile asla unutmayacağız. Onu hep özleyeceğiz! Ancak en önemlisi; İZİNDEN HİÇ AYRILMAYACAĞIZ... MUSTAFA'M Üzülme, yıllar yokluğuna dair ne yüklerse yüklesin Zübeyir Yiğit |
||||||||
Etiketler: yazi |
|