|
||||||||
![]() |
ATAMAZ, ATAMAZ, ATAMAZ,……. | |||||||
MEHMET'TEN VOLLEYLER | ||||||||
nilmenmehmet55@gmail.com | ||||||||
Soğuk geçen Ocak ayı günleri gerçekten insanı canından bezdiriyor. Spor karşılaşmalarına verilen ara da bu sıkıntının katlanarak artmasına neden oluyor. Oldum olası yeni yılın ilk günlerini hep zor geçirmişim, acaba ne yapsam , nereye gitsem diye düşünüp durmuşum. Ama ayın yaklaşan son günleri aynı duyguları yaşadığım söylenemez, yavaş yavaş maçlar başlar, hafta sonları yoğun spor karşılaşmaları duyumu bile insanda sevinç duygularının doruğa çıkmasına neden olur. O sabah telefon ile arandım ve benden minikler arası voleybol il birinciliği maçlarının oynanacağı ve durumum müsaitse salona gelip çocuklarımızın görsellerini çekmem rica edildi. Yaşamım boyunca genç, yıldızlar ve küçükler voleybol maçlarına gitmişliğim çok ama çok fazlaydı ancak miniklerin maçlarına ya olanak bulamadığım için yada seyahatlere denk geldiği için pek gidemiyordum ama o gün davet edilince şeytanın bacağını kırmaya karar verdim. Fotoğraf makinamı ve lenslerimi alıp kahvaltıdan sonra yola koyuldum , ver elini Atatürk Spor Salonu Vestel Venüs Arena. Salonun kapısına yaklaştığım zaman içimde öyle bir his uyandı ki sanki arı kovanının içine düşmüşüm, her taraftan vızır vızır sesler geliyor. Eyvah Mehmet sen maçlardaki tezahüratlara alışkınsın ama çocuklarımızdan çıkan bu seslere nasıl dayanacaksın, başın şişmeden eve nasıl döneceksin diye kendi kendime düşünmeden edemedim ama ne olursa olsun buraya kadar gelmişken geri dönmek olmaz, hep büyüklerin değil biraz da küçüklerin kahrını çek, onların da ileriki yaşlarda baktıkları zaman geçmişi anımsayacakları anılarını biriktirmelerine yardımcı ol dedim . İyi ki de böyle düşünmüşüm , o kadar güzel, o kadar yüreğini ve benliğini parkelere yansıtan ; küçük çocuklarımızın , yarının milli takımımızın değişmez oyuncuları olacak yavrularımızın voleybol oynama isteklerini ve arzularını görünce insan ister istemez duygulanıyor, ümitleniyor. Voleybol oyun alanının her iki tarafta bulunan kısa çizgilerine bitişik olarak iki adet minik voleybol sahası oluşturulmuş, filenin iki yanında resmi maçlarda görev yapan iki hakemin yönettiği ve ayrıca masada skor hakeminin olduğu miniklerin maçları o kadar heyecanlı ve o kadar güzel geçiyor ki, ben bir giriş tarafındaki maça gidiyor birkaç poz fotoğraf çekiyorum, bir yüzme havuzu yönündeki maça koşuyorum aynı işlevde bulunabilmek için. Mini oyun alanında oyuncular başlarındaki antrenörleri ne derse desin pek dinlemek lutfunda bulunmuyorlar ama kendilerince güzel bir hareket yaptıkları zaman, takımlarına sayı kazandırdıkları zaman bizim bildiğimiz bir araya gelip sevinme durumu söz konusu olmadan direk olarak tribünde oturan ebeveylerine dönüp bakıyorlar ve onlara ‘’ bakın siz bize emek veriyorsunuz, bizim için fedakarlık yapıyorsunuz ama biz de sizin bu çabalarınıza gördüğünüz gibi sayı alarak, başarılı olarak karşılık veriyoruz ; ödeşiyoruz der gibi halleri vardı. Benim en çok hoşuma giden de bentçe oyuna girme sırasını bekleyen, yedeklerin arkadaşlarını destekleme tarzıydı. Yıllarca voleybol maçı seyrettim , çok iyi anımsıyorum ısınma alanında bulunan oyuncular alkış ile ya kendi takımlarına destek verirler yada hey hey diye bağırırlar. Bunun dışında acaba bençten nasıl kendi arkadaşlarına destek verilir, yanıt verebilecek olan varmı ? Bakın ben size anlatmaya çalışayım. Rakip takım oyuncusu servis atacağı zaman bençteki yedek oyuncular hep bir ağızdan tempo tutuyorlar ‘’ Atamaz, Atamaz, Atamaz ‘’ diye. Top fileyi geçince hepsi susuyor, şayet kendi alanlarına düşmez , avuta çıkarsa birlikte oley diye bağırıyorlardı. İnanırmısınız maçın en renkli ve seyir zevki en yüksek anları servis kullanma durumlarıydı, ki bu canlılığa maçı yöneten hakemlerin bile kendilerini kaptırdıkları açıkça görülüyordu. Miniklerin maçı nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, hemen devreye fotoğrafçı Mehmet amcaları yani ben giriyordum, çocuklarımızın sevinçlerini doya doya yaşamalarına izin vermeden hakemler dahil hep birlikte maç sonu görselini çekmeye çalışıyordum. Diyeceksiniz ki bu kadar acelecilik neden. Galip gelen takım oyuncuları birbirlerine sarılarak seviniyorlardı ama buna karşılık yenilen takım oyuncuları üzülüyor ve bazıları ise ağlamaya başlıyordu. İşte ben bu fırsatı onlara vermemek için hadi bakalım şimdi hep birlikte arkadaşlarınız ile karışık olarak bana poz verin diyordum ve eksik olmasınlar ne dediysem beni dinliyorlar ve hiç itiraz etmeden isteğimi yerine getiriyorlardı. Çekim işi bitince de doğal olarak sorularını yanıtlamak gerekiyordu. Amca fotoğraflarımızı nereden alacağız, ne zaman alacağız, başka bir maçta yine çekecekmisiniz …..başlıca sorularıydı. Tek tek çocuklarımıza yanıt veriyordum ve en sonunda da hepsine birden ‘’ Bakın arkadaşlar ben sizin voleybol oyununuza hayran kaldım, çok beğendim . Ne zaman isterseniz haber verin , gelir çekerim ‘’ dediğim zaman çocuklarımızın yüzlerindeki sevinci ve mutluluğu görmenizi çok isterdim, sonra bir de tribünde oturan ailelerinin yanlarına koşarak gitmelerini. Kim demişse ağaç yaş iken eğilir diye, unutulmasın ki voleybolcu olmaya da miniklikten başlanır. Lütfen çocuklarımızın spor yapmalarına olanak sağlayalım, onları destekleyelim.Unutulmasın ki ‘’ sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’’. MEHMET NİLMEN |
||||||||
Etiketler: yazi |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.