Özellikle bu iki kelimenin anlamını bilmek lazım bizim çalışma ortamlarımızda.
Maksadım bir tartışma ortamı ya da gerginlik yaratmak değil. Yeteri kadar gerilme konumuz var. Bazen her şey istediğimiz gibi gitmiyor ve çığırından çıkıyor.
Yola çıkılış amacını, zorlu anlarını, sancılı sürecini ve hayata gelirken verilen emeği çok yakından bildiğim, takip ettiğim, uzunca bir süre birlikte çalıştığım ve bundan da gerçekten mutlu olduğum yayınevim ile hiçbir bağım kalmamıştır.
Gerekçelerimiz karşılıklı aynı düzlemde değil kuşkusuz. Her ortamda olduğu gibi burada da öne çıkma, benim bildiğim en iyisi, en doğrusu yanılgısında olan insanlar yazık ki çoğunlukta. Çok pozitif gibi görünen, ağdalı kelimelerle olması gereken iletişim şekline bir türlü varılamayan, sağlam iş çıkarmaktan ziyade ticari kaygılar güdülen, ılımlı ve sürece katkı sağlayacak yaklaşımlardan uzak bir ortamda çalışmak kendilerinin tabiriyle "zül" dür.
Edeple ilgili çok manidar söylemleri olanlara aynaya bakmalarını tavsiye etmek de kutsal bir vazifedir.
Başlangıç aşamasındaki verimli ve keyifli çalışmaları hiçe sayan bir yaklaşım ve tıpkı ülke gündemindeki görüntü gibi tek kişi hegemonyasının alıp başını gittiği bir yer haline gelen ortamda, kendi hatalarını ve yanlışlarını hiç hesaba katmayan, asla kabul etmeyen bir zihniyetle maalesef yürümüyor.
Çok daha fazlasını yazmak isterdim ama geçmişte birlikte ortaya çıkardığımız işlere saygı duymalıyım.
Çalışacağım yeni ortamlarda daha seçici davranmam gerektiğini öğrenmiş oldum bu sebeple. Yayınevi ismini ETİK!!! olmayacağını düşündüğüm için paylaşmıyorum. Bilen biliyor zaten.

(Kendi yayınevim düşüncesi her geçen gün hız kazanıyor. Temiz, dürüst ve kaliteli iş nasıl yapılır göstermek lazım.)